Berber misiniz kasap mı?


Zaruri ihtiyaçlardan sayılmayan, ama öyle olan ihtiyaçlar var ya, hah işte ben onların ta... misal yemek, içmek, giyinmek, barınmak bunlar zaruri ihtiyaçlar. ama gel gör traş olmak, tırnak kesmek, saçlara jöle vurmak, kız geçerken dik durmaya çalışmak filan, bunlar da zaruri ihtiyaçlar esasında. bunlar lanet şeyler, yakılası yıkılası şeyler. özellikle de traş olmak. kadın veyahut erkek, her iki cinste ömürlerinin büyük bir kısmını o salonlarda geçiriyor.ve işin garip olan kısmı şu; ben daha berbere, kuaföre gidipte memnun olan görmedim. vallahi billahi görmedim. erkek diyor "saçımı tavuk götüne çevirdi" kadın diyor "kahküllerimi az al dedim subay traşı yaptı" saçlarım da çok iyi olmuş diyeni görmedim ben daha. peki siz berberler, ne yapıyorsunuz oğlum siz? neden bizim istediklerimizi yapmıyorsunuz. sizin az anlayışınızın... ben affedersin de. aklı baliğ olduğumdan beri yemin ediyorum korkar oldum berbere gitmeye, korkar oldum kısaltalım saçları demeye. bunun iki açıklaması olabilir. bir; berberlerin hepsinde tanrı kompleksi var. kendilerini tanrı sanıyorlar, yoktan birini var edemedikleri için, olanını kendi istekleri doğrultusunda tekrar yaratmaya çalışıyorlar. the sims oynarmış gibi, tanrıcılık oyunu bir nevi. iki; bu da yalnız ve güzel ülkemde meydana gelen her kötü olayın baş sorumlusu dış mihrakların olayı. insanlar güzel olmak için, ortamların lülesini emmek için berbere gidiyor. gidiyor ki güzelleşsin, saçı başı bakımlı olsun. biliyor kendisine neyin yakıştığını, istiyor ki ondan olsun, öyle olsun. sen diyorsun ki o berber rıfat amca, o berber ahmet abi. işte onlar hep amerika'nın ajanları. kendilerine gelen her müşteriyi berbat kesip biçiyorlar, sen sesini çıkartamıyorsun. inadına traş bittikten sonra parfümüydü kolonyasıydı boca ediyor, bitse de gitsek diyorsun. parayı verip hızlıca çıkıp olay mahallinden uzaklaştığında hemen saçlarını bozuyorsun. neden? çünkü insanların seni o iğrenç ötesi saç modeliyle görmesini istemiyorsun. peki buna sebep olan ne? işte o dış mihraklar insanlarımızın en naif, en hassas olduğu noktalardan biri, saçı olduğunu biliyor. ve ülkemize soktuğu bu berber/kuaför sandığımız ajanlar, insanların istediği gibi değil de, kendi çıkarları amaçları doğrultusunda traş ediyorlar. ki insanların özgüveni kalmasın, ki kendi saç baş dertlerine düşmüşken her söyleneli kayıtsız şartsız yerine getirebilsinler diye. amerika senin... be, ne pis memleketmişsin sen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum zırvalık